Türkiye Mali Müşavirler Meclisi fikri, ülkenin dört bir yanında mesleğini icra eden Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir meslek mensubunun ihtiyacı olmanın ötesinde, yüreği ve bilinci emek, barış ve demokrasiden yana atanlar açısından da yılların özlemidir.
Kısa zamanda kısıtlı imkanlarla yapılan çalışma neticesinde 31 kişilik hazirun Ankara’da 06/01/2023 tarihinde Eğitim-Sen Genel Merkezinde 10:30-19:30 aralığında yapılacak toplantıda buluşmuşlardır.
Toplantı İzmir’den 4, İstanbul’dan 5, Ankara’dan 9,Diyarbakır’dan 3, Muğla’dan 1, Samsun’dan 1, Mersin’den 4, Van’dan 2, Bitlis’ten 2 olmak üzere 31 kişilik hazirunla başladı.
Açılış konuşması ve çerçeve bilgilendirmesini de içeren bir sunum gerçekleştirildi.
Sunumda; 2/7/1993’te Sivas Madımak Katliamında yaşamını yitiren meslektaşımız Asım Bezirci ve 10/10/2015 Ankara Gar Katliamında yaşamını yitiren Ayşe Deniz şahsında emek ve barış mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anılarının mücadele hattımızı aydınlattığına yapılan vurgudan sonra aşağıdaki başlıklar ifade edildi:
- Türkiye Mali Müşavirler Fikri Neden Doğdu?
- Yaklaşık 130 bin civarındaki Meslek Mensubunun temel mesleki sorunlarının çözümü noktasında; Mevcut egemen anlayışların statükocu tutumu kadar Demokratik güçlerin mesleki alanı yeterince dolduramadığı da bir gerçekliktir.Bu bağlamda demokratik güçlerin neden başarılı olamadığına dair birçok neden sıralanabilir:
- Örgütsel Sorunlar
- Demokratik Güçlerin Parçalı Duruşu
- Meslek / Siyaset Paradoksu
- Mesleğin Tarihsel Gelişim Süreci
- Ertelemeci Gelenek
- Dışsal Faktörler
- TMMM-G istişare toplantısı şu sorulara cevap aramaktadır:
- Mali Müşavirler meslek camiasında; Devrimci, Sosyalist, Yurtseverlerin oluşturduğu emekten ve barıştan yana bir mücadele hattı hayal mi?
- Demokratik Güçlerin benzer platform , oluşum vb çabaları olmuş mudur?
- Olmuşsa başarılı olunmamasının nedenleri nelerdir?
- Bu noktada dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
- Bu bağlamda kapsamlı , ülke genelinde örgütlenecek Türkiye Mali Müşavirler Meclisi ya da başka bir oluşum tarzı (platform vb.) bir ihtiyaç mıdır?
- Demokratik Güçler Meclis tarzı bir örgütlenmeyi yereldeki mevcut parçalı/dağınık yapıları birleştirecek bir genel oluşumla toparlayabilir mi?
- Yoksa evvela yerelde ortaklaşmalar daha sağlam temelde kurulup daha sonra mı genel bir örgütlenmeye gidilmelidir? Eğer öyleyse bugüne kadar bu neden yapıl(a)mamıştır?
- Demokratik güçler örgütlenme modeli olarak ertelemeci, toplantılara boğan ve sonuçta ortaya bir şey koyamayan bir tarza yenik düşmemek için hangi hareket yöntemini seçmelidir?
- Meclis Hareketine kurumsal üyelik alınmalı mıdır?
- Meclisin kırmızı çizgileri olmalı mıdır?
- Oluşacak Meclis Koordinasyon Kurulu ya da nasıl bir yapıyla yola çıkmalıdır?
- Toplantı sonucunda çıkacak irade bir sonraki toplantısını hangi gündemle yapmalıdır?
- Tüzük, program ve örgütlenme modeli konularında harekete geçilmeli midir? Nasıl,ne zaman?
- İzleyen toplantılar bölge ya da il ilçe toplantıları biçiminde mi yahut işbu toplantı gibi koordinasyon toplantıları şeklinde mi olmalıdır?
- Demokratik güçlerin en geniş temsili nasıl sağlanabilir?
- Meslek örgütünde siyaset olur mu?
- Mesleki ve toplumsal talepleri bazı siyasi taleplerle örtüşebilir mi?
- Meslek Örgütü bizi ilgilendirmeyen konularda görüş bildirmeli midir?
- Meslek Örgütü TTB,TBB,TMMOB,KESK, DİSK gibi örgütlerle ilişki kurmalı mıdır?
- Meslek Örgütü siyasi otorite her kimse ona şirin mi görünmelidir?
- Meslek örgütümüz söz gelimi ekolojik bir ülke ve yeryüzü isteyebilir mi?
- Ya da kadına karşı şiddetin ve her türden ayrımcılığın karşısında durabilir mi?
- Kadın&Gençlik&SMMM’nin TÜRMOB’ta neden adı yok!
Toplantıda söz alanların, kişiler değil anlayışlar düzeyinde değerlendirme yapmaları gerektiği hatırlatılarak toplantı gündemi işletilmeye başlandı.
Söz alan arkadaşların tamamı, böylesi bir toplantının ve birliktelik çabasının son derece olumlu olduğunu ve hatta geç kalındığını ifade ettiler.
Söz alan meslektaşlar, bireysel görüşlerini aşağıdaki şekilde çok geniş bir perspektifle ifade ettiler.
- 50 yaş üstü meslektaşların mesleki sorunlarla pek fazla ilgilenmeyeceğinden hareketle gençliğin önemi vurgulandı.
- Oluşacak yapının seçim ve çalışma süreçleri ile ilgili yapılanmaya gitmesi gerektiğinden bahsedildi.
- Devrimci,demokrat, yurtsever,sosyalist güçlerin örgütlü bir yapılarının olmamasının bir eksiklik olmanın ötesinde bir ayıp olduğuna vurgu yapıldı.
- Siyasetin yaşamın ta kendisi olduğu, siyasetsiz bir alanın olamayacağı ve bu bağlamda mesleki alanda da siyasal mücadele verilebileceği belirtildi.
- Amaçlanan oluşumla demokratik güçlerin Türmob’ta söz sahibi olması gerektiğinden , kırmızı çizgilerinin olması gerektiğinden , red ve kabul ölçülerinin olması gerektiğinden bahsedildi.
- Demokrasi platformlarına girilmesi gerektiğine , Eşsözcülük gibi demokratik ve eşitlikçi bir uygulamanın önemine vurgu yapıldı. Bölge toplantılarının gerekliliği vurgulandı.
- Meslek Mensuplarının ve Meslek Örgütünün toplumsal sorumluluğundan bahisle Mesleki politikanın ne olması gerektiği üzerinde durulması gerektiği belirtildi. Nasıl bir meslek ve TÜRMOB sorusu soruldu.
- Örgütlenmenin ihtiyacından , yanyana durmanın yaratacağı güçten, vesayet rejimine karşı mücadele edilmesi gerektiğinden bahsedildi.
- Türkiye Demokrat Muhasebeciler Platformu olarak hali hazırda ülke genelinde örgütlü bir yapılarının olduğunu belirten meslektaşlardan, Demokrat Muhasebeciler Birliği olarak bilinen ve son tahlilde herkesçe demokratik meslek mücadele tarihimiz açısından özünde bir demokratik, ilerici mücadele deneyimi olarak görülen bu geleneğin kuruluş ve örgütlenme süreçleri açımlandıktan sonra, ülke sathına yayılamama, daraltılma ve marjinalleştirilme, geniş ve örgütlü yapının tesis edilememesi noktalarında dışsal faktörlerin etkileri ortaya konduktan sonra içe dönük bir özeleştiri verilmesinin de gerekliliğine vurgu yapıldı.
- Savaşa değil emeğe ve emekçiye bütçe vurgusu yapılırken, Meslek Çatı Örgütü olan TÜRMOB’un , TOBB’un savaş metinlerine imza koyduğu ortaya konarak eleştirildi. Somut sonuç alınacak bir çalışmaya ve yerelin önemine vurgu yapıldı.
- Toplantıda söz alan meslektaşlardan, mevcut statükocu yapının dışında kalma yerine içine girerek orada bir nebze de olsa demokratik mücadele verme amacı taşıdığını ifade edenler oldu. Aynı siyasi Partiden olduğu halde ayrı ayrı mecralarda mesleki mücadele ya da kişisel ikbal mücadelesi verenlerin varlığına işaret edildi. Henüz yerellerde bile ortaklaşma sağlanamamışken, ülke genelinde bir birlikteliğin zor olduğuna vurgu yapıldı. Mesleki örgütlerde biraraya gelinmesinin öneminden bahsedildi.
- Türmob’ta demokratik anlamda herhangi bir mücadeleye girilmemesinin nedenlerindne birinin de Kayyım korkusu olduğundan bahsedildi.
- Bir başka meslektaş tarafından, bugüne kadar başarılı olunamadığından hareketle, demokratik güçler adına başka bir yürüyüş tarzına ihtiyaç olduğu belirtildi. Mevcut rantçı, statükocu Türkiye Çağdaş Demokrat Platform ve türevlerinin tarzına sultalizm adını koyan meslektaş tarafından, bu yapının içine girerek demokratik mücadele vermenin mümkün olmadığı ve bu gerici yapının nihayetinde içindeki demokratik unsurları öğüterek değiştirdiği vurgulandı.
- Delegelerin iradesinin olmadığı, delegelerin kendilerini seçen kişileri seçtiği bir sistemden bahsedildi.
- Politik hat üzerinden şekillenecek bir yol izlenmesi gerektiği vurgulandı.
- Eşit öznelerin demokratik katılımının önemine değinildi. Yerelde oluşturulacak yapıları harekete geçirmek gerektiğinden bahsedildi. Bunun yapıya dinamizm katacağı belirtildi.
- Bir başka meslektaş, 2000’lerin hemen başında uygulanamadan kaldırılan nerden buldun yasasından ve namuslu bir sistemden bahsederek, iktidara güçlü gelemesek dahi iyi bir muhalefeti örgütlemenin de önemli olduğunu vurguladı.
- Dipten gelen bir dalga olarak görülen Meclis fikrinin, yanyana yürümenin güç ve zor olduğunu da bilerek bir an önce hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Özeleştirinin önemine değinildi.
- TMM Meclisinin çatı örgütü olması gerektiğinden, içine bireylerin ve kurumların katılımının sağlanmasındna bahsedildi.
- Odalar siyasete bulaşmasın biçiminde özetlenecek burjuva politikasının düpedüz faşistlerin politika aracı olduğu belirtildi. TÜRMOB’un güdümlü olduğu, bugüne kadar izlenen mücadele yol ve yönteminin değiştirilmesi gerektiği belirtildi. Umut ve inanca vurgu yapıldı.
- Ayrıca iktidar olmasak dahi iyi bir muhalefet olmalıyız biçimindeki iddia eleştirildi ve bizim iktidarı hedeflememiz ve dilimizin de ona göre şekillenmesi gerektiği belirtildi.
- Mesleki mücadelede kendisi için bir şey isteyenin bizden olamayacağı vurgusu yapıldı.
- Beşeri ilişkilerin politik ilişkilere dönüştürülebileceği, beşeri ilişkilerden kastın ahbap-çavuş ilişkileri değil, sosyal münasebetler olduğu vurgulandı.
- Mevcut yerel grupların kalması ve Meclis çatısı altına alınması gerektiği belirtildi.
- ‘Kafamızın’ karışık olduğundan, adımızın belli olması gerektiğine, sol sosyalist yurtsever güçlerin hareketi olduğunun bilinmesi gerektiğine, iktidara benzeşme tehlikesinden sadeleşmemiz gerektiğine ve sonuç alıcı olmamıza varana dek geniş bir yelpazede değerlendirmeler yapıldı.
- Önümüzde ülke sathında genel seçim gündeminin olduğunu ve bunun gözardı edilmemesi gerektiğinden bahsedildi.
- Ancak daha oluşmamış bir yapının seçim döneminin kendine özgü koşullarına deyim yerindeyse kurban edilmemesi gerektiği de vurgulandı.
- Koordinasyon Kurulu kurulması ,yerel çalışmaların3 aylık bir sürede tamamlanarak bölge toplantılarının tertiplenmesi ve Genel bir Tüzük Konulu toplantı yapılmasını, ilkelerin ve pratik eylemlerin hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.
- Mevcut yapıların bozuk olduğu ancak Meclis çabasının olumlu olduğu vurgulandı.
- Genel çatının mümkün olup olmadığının tartışılması gerektiği belirtildi.
- İçinde bulunulan kısırdöngüyü aşan bir çıkış yakalanmasının gerekliliği vurgulandı.
- Ne istiyoruz sorusunun daha önemli olduğu, tüzük için erken olduğu belirtildi.
- Toplantıların devam etmesinin gerekliliği ve birkaç toplantının daha bu şekilde yapılabileceği, vurgulandı.
- Devrimci, yurtsever denilerek kapsamın daratılmaması gerektiğinden bahsedildi. Ortak bir dil vurgusu yapıldı. SMMM/YMM çelişkisinin bir sistem sorunu olduğu vurgulandı. Bölge toplantılarına işaret edildi.
- Ancak; tekraren, bu siyasal vurgunun bir genel kriter olmadığı da diğer katılımcılar tarafından vurgulandı. Ana yapının demokratik güçlerden oluşması gerektiği ve yapının ilke ve hareket tarzı, programı vb.’nin bu anlayışa göre şekillleneceği, üye kabullerinde ise ırkçı,faşsit ve köktendinci olmayan herkesin ilkeleri kabul etmek koşuluyla üye olabilmesi gerektiği belirtildi.
- Yapının ilkede net politikada esnek olması gerekliliği üzerinde duruldu.
- Mevcut hazirunun daha da genişletilerek daha demokratik bir bileşen yapısının nicelik ve nitelik olarak sağlanması gerektiğinden bahsedildi.
- Anlayışın önemli olduğu, sistem oluşturulması gerektiği , kişilerin önemli olmadığı belirtildi.
- Meslek örgütünde ihtiyaç olan hususun evvela emek ve barıştan yana bir demokrasi kültürü olduğu konusu vurgulandı.
- Seçmek ve seçilmek üzerine kurgulanmış klasik iktidarcı bakış açısıyla örgütlenen meslek örgütü eleştirildi ve bunun öznesi olunmaması gerektiği yeni bir anlayışın tesis edilmesi gerektiği belirtildi.
- Grupların Meclis çatısı içine alınması konusunun son derece önemli olduğu ve grupların mevcut hastalıklı yapılarının da yapının içine taşınması gibi bir riski de beraberinde taşıdığı belirtildi ve izlenecek yol / yöntem konusunun daha derinlikli ele alınması gerektiği vurgulandı.
- Toplantı bileşenlerinin, özellikle Grup ve Platform olarak katılan yapıların kendi idare organları ve yapılarıyla mevcut Girişimi görüşerek karara bağlamaları noktasında görüş birliğine varıldı.
- Toplantıya katılamayan bir meslektaş grubunun kıymetli bildirisi de tamamen okunamasa da öneriler boyutuyla başlıklar halinde değinildi:
‘’
Bundan sonra süreç nasıl ilerletilmeli?
Ankara Toplantısının gündemi örgütlenme program ve tüzüğüne esas olacak şu konuları kesinkes içermelidir:
- Yeni meslek örgütlenmesinin yapılanmasının. bileşiminin niteliklerin ve işleyişinin ne olacağı,
- Eylemliliğinin ilke ve muhtevasının ne olacağı
- Bu yapı ve eylemliliğe uygun isminin ne olacağı
- Sonrasına ilişkin süreci koordine edecek bir koordinasyon kurulunun belirlenmesi…’’
Sonuç olarak;
Yukarıda bir bir katılan ve söz alan meslektaşların ifadeleri üzerinden kaleme alınan toplantıdan çıkan irade aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Ülke sathında demokratik güçler tarafından hayata geçirilecek ve mevcut dağınık,parçalı ve maalesef yetersiz yapıları biraraya getirecek Meclis tarzı bir örgütlenme fikri olumludur ve hatta geç kalınmış bir fikirdir.
- Bu fikir pratiğe geçirilirken aceleci davranılmamalı ancak,bir o kadar da ertelemeci yaklaşarak günün sonunda hayata geçirilememe gibi bir riski de barındırdığından dolayı optimal bir planlamayla hareket edilmelidir.
- İktidarı hedefleyecek bu yapının olgunlaşması için en az bir genel toplantı daha yapılmalı ve toplantıdan çıkacak iradeye göre Tüzük ve İlkeler başta olmak üzere, izlenecek yol haritası, bölge toplantıları vb konuları ele alınmalıdır.
- Bireysel ve kurumsal üyelikler gibi teknik ve hayati öneme sahip konular sonraki süreçte açıklığa kavuşturulmalıdır.
- Demokratik Güçler olarak toplantı hazirunu ve ilişki kuracakları çevrelerin Türmob’ta ve Meslek Odalarında yeni bir mücadele tarzını hakim kılmak için tarihsel bir görev üstlendikleri ve bu bilinçle odaklanmaları gerektiği belirlemesi yapıldı.
Toplantı neticesinde,
- Geçici Koordinasyon ya da başka bir adla bağlayıcı bir mekanizma kurulmasına bileşendeki yapılar henüz karar organlarıyla görüşmedikleri için erken olması nedeniyle gerek olmadığı konusunda görüş birliğine varıldı. (Bu konudaki oylama talepleri hazirundaki meslektaşların bir kısmının, oylamadan ziyade birbirimizi ikna ederek gelişecek süreçlerin daha anlamlı olduğuna dair itirazları üzerine sahipleri tarafından geri çekildi.)
- 11.02.2023 Cumartesi tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek geniş katılımlı bir toplantı kararı alındı ve bahse konu toplantıyı hayata geçirmekle görevli 11 kişilik bir sekreterya oluşturuldu.
- İkinci toplantıda oluşturulacak bileşenin toplam sayısının 50-55 kişiyi geçmemesi üzerinde görüş birliği sağlandı. Toplantı bir bölge toplantısı değil, mevcut toplantıda ortaya çıkan demokratik iradenin ve temsil taleplerinin daha geniş bir bileşenle değerlendirilmesi ve tüzük, ilkeler, bölge ve yerel toplantıları vb. konularında daha etkin rol üstlenecek bir toplantı olarak ele alındı.
- Azat Kaya
- Erdinç Umut Özer
- Hasan Hüseyin Kırmızıtoprak
- Hasan Yıldırım
- Hayri Kaplan
- Hülya Ayhan
- Hüseyin Bayrak
- Necip Uludil
- Şerafettin Özalp
- Turabi Karakurt
- Ankaradan daha sonra bildirilecek 1(bir) arkadaş
Tüm meslektaşlar toplantı gününden başlamak üzere, toplantıda açığa çıkan demokratik irade ve temsil taleplerini kendi gündemlerine alarak şimdiden bu yapılanmaya güç vermeye, emek sunmaya davet edildi.
Türkiye Mali Müşavirler Meclisi Girişimi TOPLANTI HAZİRUNU
- Adem Savaş Bulgur – İzmir
- Ali İncesu – İstanbul
- Ali Şahin – Ankara
- Ayhan Bal – İstanbul
- Azat Kaya – İzmir
- Bayram Kırkaç – Samsun
- Erdinç Umut Özer – İzmir
- Gülbahar Kuş – Mersin
- Hacer Tekin – Ankara
- Halit Altan – Mersin
- Hasan Hüseyin Kırmızıtoprak – İstanbul
- Hasan Yıldırım – Muğla
- Hayrı Kaplan – İstanbul
- Hülya Ayhan – Mersin
- Hüseyin Bayrak – Diyarbakır
- Kazım Bakır – Ankara
- Mahmut Bora – Diyarbakır
- Mehmet Hamdi Balcı – İstanbul
- Metin Faruk Taner – Ankara
- Muhittin Başdoğan – Mersin
- Necat Türk – İzmir
- Necip Uludil – Bitlis
- Selfet Bektaş – Ankara
- Sema Koç – Diyarbakır
- Serap Demirci – Ankara
- Servet Aktaş – Van
- Şerafettin Özalp – Van
- Şerife Kazan –Ankara
- Tekin Aydın – Bitlis
- Turabi Karakurt – Ankara
- Varol Kazan – Ankara